Türkiye’nin Savunma Sanayisinde Yeni Dönem

Türkiye, savunma sanayinde dışa bağımlılığı kırarak kendi teknolojik egemenliğine doğru kritik bir adım attı. TUSAŞ yetkilisinin açıklamaları, Vizyoner’25 kapsamında yapılan panelde yapay zeka, kuantum ve uzay gibi ileri teknolojilerin savunma sistemlerine entegrasyonunu vurguladı.

Bağımlılık Dönemi Resmen Sonlandı

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Emir Beyribey, “Silah tedarik eden büyük uluslara olan bağımlılık dönemi artık sona erdi” diyerek, Türkiye’nin kendi yetenekleriyle sürdürülebilir bir savunma sanayi inşa ettiğini belirtti. Beyribey, “Gelecek, ulusların kendi teknolojik kapasitesini kullanabildiği bir dünyada şekillenecek” mesajını verdi ve bu vizyonun sadece bölgesel değil, küresel ölçekte etkili olacağını vurguladı.

Vizyoner’25 Etkinliği ve Konnektivite Teması

AA’nın Global İletişim Ortağı olduğu ve “Konnektivite: Order-Disorder-Reorder” temasıyla düzenlenen Vizyoner’25, Atatürk Kültür Merkezi’nde devam ediyor. Etkinliğin ana odak noktalarından biri olan savunma ve teknoloji paneli, bölgenin geleceğe dair stratejik vizyonunu ortaya koydu.

Yapay Zeka ve Savunma Sistemleri

Panelde Beyribey, “Yapay zekanın silah olarak kullanılabildiği ve bu durumun Türkiye’nin teknolojik egemenliğini güçlendirecek bir motivasyon olduğu” görüşünü paylaştı. Yapay zeka, düşman konumunun anlık tespiti, stratejik karar mekanizmaları ve taktik önerileri gibi alanlarda savunma sistemlerine entegre ediliyor. Bu entegrasyon, hem hava üstünlüğünü hem de balistik savunma sistemlerini destekleyecek şekilde tasarlanıyor.

Kuantum Stratejisi Üzerine Görüşler

IBM Türkiye Genel Müdürü Işıl Kılınç Gürtuna, kuantum teknolojisinin ulusal bir stratejiye dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. “Doğru ortaklıklar, net hedefler ve uzun vadeli planlamalar olmadan kuantum, sadece bir deneysel konu kalır” diyerek, Türkiye’nin kuantum alanında araştırma, geliştirme ve uygulama aşamalarını koordine edecek bir çatı kurum oluşturması gerektiğini belirtti.

Girişimciler, Yeni Teknoloji ve Sürdürülebilirlik

IAT Automobile Technology Başkan Yardımcısı Joey Jiang, yapay zekanın global bir ortak mal olduğuna işaret ederek, girişimcilerin sürdürülebilir teknoloji üretimine yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. “Çin’de ‘Yurt dışına çıkmazsanız yurt içinde size yer yok’ derler; biz de benzer bir rekabet ortamında yenilikçi çözümler üretmeliyiz” şeklinde bir analiz sundu.

5G’nin Sınırları ve 6G’nin Vaadi

ZTE Corporation CTO Grubu Kıdemli Direktörü Hans Neff, 5G’nin beklentileri tam anlamıyla karşılamadığını, ancak 6G’nin bu eksiklikleri aşarak jeneratif yapay zeka entegrasyonunu sağlayacağını belirtti. “6G, altyapıyı tekel olmadan, tüm insanlara hizmet edecek bir ekosisteme dönüştürecek” ifadesiyle, yeni nesil iletişim teknolojilerinin stratejik önemine dikkat çekti.

Uzay Çalışmalarının Ulusal Kimliğe Katkısı

Axiom Space Hükümetlerarası İşlerden Sorumlu Direktör Necmettin Kaymaz, uzayın ulusal güvenlik, iletişim ve jeopolitik konumda kritik bir altyapı olduğunu vurguladı. Uzay projelerinin ülkelerin görünürlüğünü artırdığını ve ulusal kimliklerine güç kattığını belirten Kaymaz, Türkiye’nin uzay programlarını hızlandırması gerektiğini savundu.

Milli Muharip Uçağı KAAN ve Entegre Savunma

Beyribey, KAAN projesinin sadece bir uçak değil, aynı zamanda radar, uyarı ve hava savunma sistemleriyle bütünleşik bir karar verici altyapı olduğunu hatırlattı. Bu bütünleşme, ülkenin hava sahasını korurken aynı anda stratejik kararları otomatikleştiren bir merkez oluşturacak.

Bu kapsamlı değerlendirmeler, Türkiye’nin savunma, uzay ve yüksek teknoloji alanlarında dışa bağımlılıktan bağımsız, kendi kendine yeter bir ekosistem oluşturma hedefini net bir şekilde ortaya koyuyor.