Ulaş Yılmazoğlu’ndan Dünya Başarısı: İki Gümüş, İki Bronz ve Yeni Hedefler

İzmirli özel gereksinimli yüzücü Ulaş Yılmazoğlu, Tayland’da düzenlenen Dünya Gençlik Şampiyonası’nda iki gümüş ve iki bronz madalya kazanarak uluslararası arenada adından söz ettirdi.

Ulaş Yılmazoğlu’ndan Dünya Başarısı: Gümüş ve Bronzlarla Dolu Bir Yolculuk

Karşıyaka’da yaşayan Gülcan‑Serkan Yılmazoğlu çiftinin 7 yaşında özel gereksinimli oğlu Ulaş, henüz dört yaşındayken yüzme havuzlarına adım attı. Öğretmenlerinin yönlendirmesiyle profesyonel antrenmanlara başlayan Ulaş, kısa sürede Mustafa Kaya Spor Lisesi’nin su altı akademisine kabul edildi ve Türkiye çapındaki şampiyonalarda bir dizi derece topladı.

İzmir’e taşınması Ulaş’ın kariyerinde bir dönüm noktası oldu. 2019’da aile, antrenmanların merkeze daha yakın olması için İzmir’e yerleşti. Ortaokul eğitimini tamamladıktan sonra spor lisesinde yoğun bir antrenman programı yürütmeye başladı; haftada sekiz kez havuzda, iki gün ise kara antrenmanları yapıyor.

Dünya Gençlik Şampiyonası’na gelince, Ulaş 2025 yılı Tayland organizasyonunda Türkiye’yi temsil etti ve 2 gümüş, 2 bronz madalya kazanarak toplam dört derece elde etti. Bu madalyalar, Türkiye’nin özel gereksinimli sporcularının uluslararası alanda ne kadar rekabetçi olabileceğinin güçlü bir göstergesi oldu.

Ulaş’ın sözleri ise duygulandı: “Bugüne kadar girdiğim yarışmalarda toplam 103 derece elde ettim. En son Tayland’da bronz ve gümüş madalyalar kazandım. Hem mutluyum hem de heyecanlıyım. Hedefim Avrupa Şampiyonası’na katılmak.”

Anne Gülcan Yılmazoğlu’nun anlatımı ise bir mücadeleyi gözler önüne seriyor: “İlk başta hafta sonları bir saat yüzebilmesi için 2,5 saat trenle İzmir’e gidip geliyorduk. 2019’da taşındıktan sonra antrenmanlar daha düzenli oldu. Ulaş’ın suya olan sevgisi ve azmi, bütün aileyi motive etti.”

Pandemi sürecinde ise aile, yüzme antrenmanlarını ara vermek zorunda kaldı. “Yüzme sporu, diğer sporlardan farklı olarak havuz ve kulvar gerektiriyor. Zorluklar çoktu ama Ulaş hiçbir zaman vazgeçmedi, bu da ona disiplin ve öz‑güven kazandırdı,” diyor anne.

Antrenör Eda Özlem Avan Açar ise Ulaş’ın gelişimini şöyle özetliyor: “Ulaş ile 9 yıldır çalışıyoruz. Türkiye şampiyonalarında dereceler topladı, geçen yıl Özel Sporcular Milli Takımı’na seçildi ve bu yıl Tayland’da dört madalya kazandı. Haftada 8 yüzme ve iki kara antrenmanı ile 2026’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’na hazırlık sürecindeyiz.”

Rehberlik Öğretmeni Huriye Çopurlu ise Ulaş’ın sadece spor değil, sosyal ve duygusal açıdan da büyüdüğüne vurgu yapıyor: “Ulaş sevgi dolu, nazik ve arkadaş canlısı bir çocuk. Yüzme başarısı bize gurur verirken, onun sınıf içinde gösterdiği saygı ve empati de en az başarıları kadar değerli.”

Ulaş’ın elde ettiği bu başarılar, özgür sporun ve kapsayıcı eğitim politikalarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye’de özel gereksinimli sporculara yönelik altyapı yatırımlarının artırılması, gelecekte daha çok genç yeteneğin dünya sahnesine çıkmasını sağlayabilir. Ulaş’ın Avrupa Şampiyonası hedefi ise hem kişisel hem de ulusal anlamda yeni bir motivasyon kaynağı olarak görülüyor.