Ulusal Süt Zirvesi Antalya’da Başladı – Türkiye’nin Süt Politikası ve İhracatı Yeni Döneme Giriyor

Ulusal Süt Zirvesi Antalya’da Başladı – Türkiye’nin Süt Politikası ve İhracatı Yeni Döneme Giriyor
Yayınlama: 21.11.2025
0
A+
A-

Tarım Bakan Yardımcısı, süt mevzuatında sona gelindiğini ve sektördeki gelişmeleri açıkladı.

Zirvenin Açılış Konuşmaları ve Katılımcı Profili

Ulusal Süt Konseyi tarafından 20‑23 Kasım tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen Ulusal Süt Zirvesi, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen, Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar ve Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Can’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Zirve, akademisyenler, kamu temsilcileri, uluslararası kuruluş temsilcileri ve sektörel markaların yöneticileri gibi süt sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirdi. “Türkiye’nin süt sektörü, 365 gün 24 saat dinamik bir yapı ile ülke ekonomisine ve gıda güvenliğine yön veriyor.” ifadeleriyle konuşmalar, katılımcıların dikkatini çekti.

Süt Mevzuatında Son Durum

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen, “Süt sadece bir gıda ürünü değil, kırsal hayatın sembolüdür” diyerek, devletin hayvancılık kültürünü koruma ve üreticiyi destekleme vizyonunu vurguladı. Gümen, 1,5 yıla yakın süredir yürütülen süt regülasyonunun sonunda, çiğ sütün sağımdan işleme, işlenmeden piyasaya arzına kadar tüm sürecin izlenebilir ve denetlenebilir bir çerçeveye oturtulduğunu belirtti. Yeni mevzuat, kaliteli üreticiyi ödüllendiren ve hastalıktan ari üretimi teşvik eden bir yapı sunarak, “Daha kıymetli süt, daha değerli üretici, daha güvenli ürün” hedefini gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Bu düzenleme, sadece bugünün değil gelecek nesillerin sofrasını da güvence altına alacak stratejik bir adım olarak nitelendirildi.

Süt İhracatında Çift Haneli Artış

Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, Türkiye’nin Orta Doğu’da üçüncü, AB’de ise altıncı büyük tarımsal ürün tedarikçisi konumunda olduğunu hatırlatarak, süt ve süt ürünleri ihracatının iki yılda çift haneli artış gösterdiğini duyurdu. 2023 yılında 266 milyon dolar (102 bin ton) olan ihracat, 2024’te %36 artışla 363 milyon dolar (175 bin ton) seviyesine yükseldi; 2025 yılının Ocak‑Ekim dönemi ise %19 artışla 334 milyon dolar (158 bin ton) olarak gerçekleşti. Hem miktar hem değer açısından sürdürülen bu büyüme, sektörün küresel rekabet gücünün kanıtı niteliğinde.

Orta Doğu’da Katma Değerli Süt Ürünleri ve Marka Gücü

Ağar, alt ürün gruplarında yüksek katma değerli ürünlerin (süt tozu, tereyağı, peynir, yoğurt vb.) ihracatında “sıçrama dönemi” yaşandığını vurguladı. 2024 itibarıyla süt tozunda %358, peynir altı suyunda %127, tereyağında %97, yoğurtta %12 artış kaydedildi. Türkiye, Cezayir, Mısır, Körfez ülkeleri, Bangladeş, Orta Asya ve Uzak Doğu pazarlarında “markası tanınan bir güç” hâline geldi. Özellikle Irak’ın süt ithalatının %82’si Türkiye’den sağlanıyor. Labne gibi işlenmiş ürünlerde Suudi Arabistan ve Katar’da birinci, BAE ve Bahreyn’de ikinci tedarikçi konumundayız. Bu başarı, teknoloji, hijyen, soğuk zincir, Ar‑Ge ve marka stratejilerinin bir araya gelmesiyle elde edildi.

365 Gün 24 Saat Dinamik Çalışan Bir Sektör

Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Can, zirvenin temel amacının üreticiden tüketiciye uzanan süt değer zincirinin sorunlarını ortaya koymak ve çözüm önerileri geliştirmek olduğunu belirtti. Can, “Ülkenin neresine giderseniz gidin, 365 gün 24 saat süt işiyle uğraşan insanlarımız var” diyerek, sabahın erken saatlerinde hayvan besleyen üreticilerden, gece vardiyasında peynir üreten ustalara, Ar‑Ge laboratuvarlarında çalışan gıda mühendislerine kadar geniş bir yelpazeye işaret etti. Sektörün bu dinamik yapısı, Türkiye’nin gıda güvenliği ve dış ticaret hedefleriyle doğrudan örtüşmektedir.

Gelecek Vizyonu ve Politika Önerileri

Katılımcılar, yeni mevzuatın uygulanması sürecinde veri altyapısının güçlendirilmesi, küçük ölçekli çiftçilerin entegrasyonu ve sürdürülebilir üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması gerektiği konusunda fikir birliğine vardı. Ayrıca, “Süt ürünlerinde katma değer yaratmak, sadece hacim artışı değil, kalite ve marka odaklı bir strateji gerektirir” şeklinde bir ortak mesaj verildi. Zirve, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin süt sektörünü daha rekabetçi, çevreci ve inovatif bir konuma taşıma yolunda önemli bir kilometre taşı olarak değerlendirildi.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.