Üniversite Hastanesinde 70 Milyonluk Skandal

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde (ADÜ) patlak veren ve kamuoyunu sarsan bir skandal, CİMER’e yapılan bir ihbar ile gün yüzüne çıktı. ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Moleküler Patoloji Merkezi’nde, daha önce vefat etmiş kişilere ait biyopsi numunelerinin halen hayatta olan hastalar adına sisteme işlenerek, sanki teşhis yapılmış gibi gösterildiği ve bu yöntemle devletin milyonlarca lira zarara uğratıldığı iddia edildi.

İddiaya göre, ADÜ Tıp Fakültesi’ndeki genetik ve patoloji bölümünde görev yapan iki hekim arasında anlaşmazlık yaşandı. Bu anlaşmazlık, CİMER’e yapılan şikayet ile sonuçlandı. Şikayette, “Vefat etmiş kişilere ait biyopsi numunelerinin, halen hayatta olan hastalar adına sisteme işlendiği” belirtildi. Bu durum, Sayıştay tarafından rapor haline getirildi. Rapora dayanarak, ADÜ’ye soruşturma yapmak ve gerekli incelemeleri gerçekleştirmek üzere Ankara Üniversitesi’nden uzman bir heyet atandı.

ADÜ Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Bu konu iki hoca arasındaki kavgadan sonra ortaya çıktı. Sayıştay geldi, denetim yaptı. Halen süreç devam ediyor. Konu teknik bir konu olduğu için incelemesi devam ediyor. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşılıyor. Resmi karar çıkınca kamuoyu bilgilendiriləcək” denildi.

Soruşturma ve Etkileri

Rektör Bülent Kent dahil olmak üzere son 3 dönemin incelendiği ADÜ’de, son yaşanan olayda tıbbi malzeme alımından, fuel-oil ihalelerine kadar pek çok konunun incelendiği öğrenildi. İddiaya göre, bu yöntem ile SGK üzerinden 70 milyon TL’lik haksız kazanç sağlandığı ve devletin zarara uğratıldığı belirtildi.

Bu skandal, sağlık sisteminde güvenin sarsılmasına ve devletin zarara uğratılmasına neden oldu. Ayrıca, üniversite hastanelerinde gerçekleştirilen tıbbi işlemlerin ve kullanılan malzemelerin daha şeffaf bir şekilde takip edilmesi gerektiğini ortaya çıkardı.

Benzer Olaylar ve Olasılıklar

Bu olay, sağlık sektöründe yaşanabilecek benzer skandalların önüne geçilmesi için daha sıkı denetimlerin ve kontrollerin gerektiğini gösterdi. Ayrıca, hastanelerde kullanılan tıbbi malzemelerin ve gerçekleştirilen işlemlerin daha şeffaf bir şekilde kayıt altına alınması ve takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu tür olayların tekrarlanmaması için üniversite hastanelerinde daha sıkı denetimler ve kontroller yapılması, sağlık çalışanlarının daha etik ve profesyonel bir şekilde görev yapmaları, ayrıca sağlık sisteminin daha şeffaf ve güvenilir bir şekilde işlemesi gerekmektedir.