Yeni Ticaret Koridoru 5 Milyon TEU’ya Ulaştı

Çin’de batı bölgelerini küresel pazarlara bağlayan Yeni Uluslararası Kara‑Deniz Ticaret Koridoru, cumartesi itibarıyla 5 milyon TEU kargo hacmine ulaştı.

Koridorun Başarısı ve Stratejik Önemi

QİNZHOU, 1 Aralık (Xinhua) — Çin Demiryolları Nanning Grubu Limited Şirketi tarafından açıklanan verilere göre, Yeni Uluslararası Kara‑Deniz Ticaret Koridoru, cumartesi günü toplam 5 milyon TEU (1 TEU, 20 feet’lik bir konteyneri ifade eder) taşıma kapasitesine ulaşmıştır. Bu başarı, rotanın batı Çin illerini Orta Doğu, Avrupa ve Afrika gibi küresel pazarlara bağlayan kritik bir lojistik omurga hâline gelmesinin altını çizmektedir.

Koridorun bu noktaya gelmesinde, altyapı yatırımlarının hızla artırılması, modernizasyon projelerinin tamamlanması ve sınır kapılarında yapılan gümrük süreçlerinin dijitalleştirilmesi etkili olmuştur. Ayrıca, Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” vizyonu çerçevesinde sağladığı finansal destek ve uluslararası işbirlikleri, rotanın kapasitesini planlanan seviyeye çıkarmada kilit rol oynamıştır.

Geçmişten Günümüze Gelişim

Koridor, 2018 yılında faaliyete geçmesinin ardından aşamalı olarak genişletildi. İlk yıllarda yılda 1 milyon TEU taşıma hedefi belirlenirken, 2022 itibarıyla bu rakam 3,5 milyon TEU’ya çıkarıldı. 2024 yılında ise yeni hatların eklenmesi ve mevcut hatların genişletilmesi sayesinde 5 milyon TEU hedefine ulaşılması planlanıyordu; bu hedef, sadece bir sayıdan ibaret olmayıp bölgesel ekonomik entegrasyonun hız kazanmasına da hizmet ediyor.

Gelecek Planları ve Beklentiler

Uzmanlar, koridorun 2026 yılına kadar yıllık 7‑8 milyon TEU seviyesine çıkmasını öngörüyor. Bu artış, bölgedeki üretim kapasitesinin artması, yeni serbest ticaret anlaşmalarının imzalanması ve lojistik hizmet kalitesinin yükseltilmesiyle mümkün olacak. Ayrıca, elektrikli lokomotifler ve otomasyon destekli yükleme‑boşaltma sistemleri gibi yenilikçi teknolojilerin entegrasyonu, rotanın sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü artıracak. Bu gelişmeler, Çin’in küresel tedarik zincirindeki konumunu pekiştirirken, Asya‑Avrupa ticaret akışlarında da yeni bir paradigma oluşturabilir.