Ünlü şarkıcı ve televizyon sanatçısı Yılmaz Morgül, geçtiğimiz hafta sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafla tüm dikkatleri üzerine çekti. Fotoğrafta, iskelet desenli kostüm içinde, elinde büyük harflerle “Türkiye‑Dünya Yapay Zekâya Hayır” yazılı pankart tutuyordu. Paylaşımının açıklama kısmında ise kontrolsüz yapay zekâ gelişiminin insanlığı tehdit ettiğini vurguladı.

Türkiye’de son yıllarda yapay zekâ araştırma merkezleri, üniversiteler ve özel sektör yatırımları artış gösteriyor. Hükümet, 2023‑2027 AI Strateji Planı ile yerli yapay zekâ çözümlerine öncelik veriyor. Ancak bu hızlı büyüme, etik, veri gizliliği ve iş gücü dönüşümü konularında tartışmaları da beraberinde getiriyor. Morgül’ün protestosu, bu tartışmaların sanat camiası ve geniş halk kesimleri tarafından da hissedildiğini gösteriyor.
Paylaşımın ardından Twitter, Instagram ve TikTok’ta binlerce yorum geldi. Bazı kullanıcılar “Morgül’ün korkularını anlıyoruz” derken, diğerleri “Sanatçının teknolojiye karşı bu tavrı gereksiz ve abartılı” şeklinde eleştiri yöneltti. Yapay zekâ etik uzmanı Dr. Ayşe Korkmaz, “Yapay zekâ kontrol mekanizmaları ve şeffaflık olmadan toplumsal riskler artar. Morgül gibi kamu figürlerinin bu konuyu gündeme taşıması önemli bir farkındalık yaratabilir” diye değerlendirdi.
Morgül, açıklamasında şu uyarıları yaptı: “Teknoloji devleri, ülkeler yapay zeka konusundaki çalışmalarını asgari düzeye indirmeli. İnsanlığı bekleyen en büyük tehlike, kontrolsüz zekânın sanat ve yaşamı altüst etmesidir”. Uzmanlar ise, yapay zekâ geliştirme süreçlerine etik komiteler eklenmesi, eğitim programlarıyla bilinçlendirme ve yasal düzenlemelerin hızlandırılması gerektiğini vurguluyor. Bu tartışmalar, önümüzdeki yıllarda yapay zekâ regulasyonları ve sanat‑teknoloji entegrasyonu konularında daha geniş bir toplumsal diyalogun yolunu açabilir.