Yunanistan’da Koyun‑Keçi Çiçeği Salgını: Ekonomi ve Feta Peyniri Üretimi Tehlikede

Yunanistan’da Koyun‑Keçi Çiçeği Salgını: Ekonomi ve Feta Peyniri Üretimi Tehlikede
Yayınlama: 01.12.2025
2
A+
A-

Yunanistan, koyun‑keçi çiçeği virüsü salgını nedeniyle hayvan itlafı ve feta peyniri üretimindeki azalmaya karşı uyarı veriyor.

Salgının Kökleri ve Yayılımı

Virüs, Ağustos 2024’te ülkenin kuzey kesimlerinde ilk kez tespit edildi. Tarım Bakanlığı verilerine göre, Kasım ortasına kadar 1.702 vaka kaydedildi ve bu sayı, gözlemlenen en hızlı yayılma oranlarından biri olarak değerlendiriliyor. Şu ana kadar yaklaşık 417.000 koyun ve keçi itlaf edildi; bu rakam, Yunanistan’ın toplam sürü varlığının %4‑5’ine tekabül ediyor.

Karditsa bölgesindeki Anastasia Siourtou‘nun 650 hayvanlık çiftliği, virüsün kırsal alanlarda ne kadar çabuk yayıldığının çarpıcı bir örneği oldu. Siourtou, “İki kilometre ötede başka bir çiftlikte de vakalar vardı ama gizlediler. Büyük ihtimalle hastalık bu şekilde bulaştı” diyerek, yerel çiftçilerin bilgilendirme eksikliğine dikkat çekti.

Ekonomik Boyut ve Feta Peyniri Üzerindeki Etkileri

Yunanistan’da koyun ve keçi sütünün %80’i feta peyniri üretiminde kullanılmaktadır. Feta, Avrupa Birliği’nin coğrafi işaret korumasına sahip tek ürünüdür ve sadece Yunan topraklarında üretilir. 2023 yılında ülke, 785 milyon Euro değerinde feta ihracatı gerçekleştirmiş, bunun 520 milyon Euro’su AB ülkelerine, 90 milyon Euro’su ise İngiltere’ye yönelmiştir.

Bu kadar büyük bir ihracat hacmi, salgının gıda güvenliği ve ulusal gelire doğrudan etkisi olacağı anlamına geliyor. Küçük mandıralar zaten süt temininde zorlanmaya başladı; uzmanlar, süt miktarının %30 azalmasıyla üretim maliyetlerinin %15‑20 artacağını öngörüyor. Fiyat artışı kaçınılmaz görünüyor ve bu durum, hem iç piyasada hem de dış pazarlarda rekabet gücünü zayıflatabilir.

Çiftçilerin Tepkisi ve Devletin Yanıtı

Karditsa yakınlarındaki Tassos Manakas, 873 hayvanını 9 Ekim’de itlaf ettirdiğini ve “Dükkanı kapattım” diyerek hayvan kaybının sadece maddi değil, duygusal bir çöküş olduğunu belirtti. Hükümet, itlaf edilen hayvan başına yaşa göre 132‑220 Euro arasında tazminat sağlıyor, ancak çiftçiler bu miktarın gerçek zararları karşılamadığını savunuyor.

Eleştirilerin bir kısmı, salgına müdahale mekanizmasının yetersizliğine odaklanıyor. Uzman Komitesi, ilk vaka tespitinden 14 ay sonra, Ekim 2025’te kurulmuş; bu gecikme, virüsün kontrol altına alınmasını zorlaştırdı. Ayrıca, veteriner personelinin yetersizliği ve karantina uygulamalarının eksikliği, hastalığın kırsal bölgelere yayılmasında belirleyici faktör olarak gösteriliyor.

Gelecek Perspektifleri ve Alternatif Çözümler

Rizomylos köyünden Haris Seskliotis, tek bir vaka nedeniyle 700 koyununu kaybetti ve 2023 Tesalya selinde de sürüsünü kaybetmişti. Seskliotis, “Başka bir iş bilmiyoruz” diyerek, çiftçilerin geçim kaynaklarının tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Şu anda, bazı çiftçiler keçi sütünden yoğurt üretimine yönelerek yeni bir pazar yaratmayı hedefliyor; bu, uzun vadede süt bazlı ürün çeşitliliğini artırabilir.

Tarım Bakanlığı, genetik dirençli hayvan ırkları geliştirme ve hızlı teşhis kitleri dağıtma planlarını duyurdu, ancak bu projelerin hayata geçirilmesi için en az iki yıl daha gerekecek. Kısa vadede, Avrupa Birliği’nden acil destek talep edilmesi ve yerel mandıralara geçici süt temini sağlanması, feta üretiminin sürdürülebilirliğini koruyabilir.

Sonuç olarak, Yunanistan’ın hem tarımsal hem de ekonomik istikrarı, koyun‑keçi çiçeği salgınının kontrol altına alınmasına bağlı. Virüsle mücadelede hızlı ve koordine bir yaklaşım, ülkenin dünya çapındaki feta peyniri imajını ve ihracat gelirlerini koruyacaktır.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.