İstanbul Adalar Cumhuriyet Başsavcılığına bağlı Suç Eşyası ve Emanet Deposu’nda, rutin denetimler sırasında toplam on iki silahın eksik olduğu tespit edildi. Eksikliği belirlenen silahların bir kısmının İstanbul Bölge Polis Kriminal Laboratuvarı’nda incelemede olduğu, geriye kalan üç silahın ise yeniden inceleme sürecine alındığı bildirildi.
Denetim raporunda, özellikle 2023 sonbaharında iki silahın, Emanet İşlemleri Bürosu’nda görev yapan U.E. adlı zabıt katibi üzerinden temin edildiği ve bir diğerinin ise terör ve örgütlü suçlar kapsamında yürütülen ayrı bir soruşturma sırasında başka bir şahıs aracılığıyla kaybolduğu ortaya çıktı.


Zabıt katibi U.E., savcılık ifadesinde, “2023 yılı sonbahar aylarında emanet memurluğundan bir silahı gizlice aldım. İlk aldığım silahın markasını ve seri numarasını hatırlamıyorum” diyerek suçunu kabul etti. 1,5 milyon TL tutarındaki borcunu ve evliliğindeki problemleri gerekçe göstererek, silahları intihar amacıyla aldığını, ancak cesaret edemediğini belirtti.
İfade sırasında U.E., “Silahı Tuzla’daki ikametime götürdüm, ardından bir kez daha silah alarak Aydınlı bölgesindeki ormanlık alana gittim. Her iki kez de intihar düşüncelerim ağır bastı fakat bir türlü harekete geçemedim” şeklinde konuştu.
Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında, eksik silahların nereden temin edildiği ve kaç tanesinin hâlâ bulunamadığı detaylı bir şekilde incelendi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, kayıp silahların bir kısmının hâlâ suç örgütlerinin elinde olabileceği ihtimaline karşı gözlem ve takibe başladı.
Ayrıca, U.E.’nin ifadesinde cep telefonunda yasa dışı bahis yazışmaları bulunduğu, bu nedenle telefonunun el konulduğu ve ek bir kamu davası açıldığı öğrenildi. Soruşturma ekibi, silahların çalınmasıyla birlikte ortaya çıkan maddi suçların da araştırılmasını kararlaştırdı.
U.E., “Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum” diyerek, tutukluluğu sırasında pişmanlığını dile getirdi. Ancak savcılık, “Ruhsatsız silah bulundurma ve kamu davası açma suçları kesinlikle göz ardı edilemez” açıklamasını yaptı.
Mahkemenin, suçun ağırlığı, silahların kaçak kullanım riski ve U.E.’nin mali durumunu göz önünde bulundurarak, hapis cezası ve para cezasıyla sonuçlandırması bekleniyor. Uzmanlar, “Zabıt katibi gibi adli personelin silah çalması, kurum içinde güven ve itibar kaybına yol açar; bu tür davalar, diğer memurları da caydırıcı etki yaratır” şeklinde uyarıda bulundu.
Bu olay, Türkiye’de kamu kurumlarının emanet silah yönetimi prosedürlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koydu. İçişleri Bakanlığı yetkilileri, “Emanet depolarının denetim sıklığını artıracağız, şeffaflığı sağlamak için yeni kayıt sistemleri devreye alacağız” diyerek açıklama yaptı.
Ayrıca, U.E.’nin ifadesindeki intihar girişimi, psikolojik destek hizmetlerinin memur sınıfına daha etkin ulaştırılması gerektiğine dikkat çekti. Uzman psikologlar, “Maddi sorunlar ve aile içi problemler, memurları zor durumda bırakabilir; bu tür durumların erken tespiti ve müdahalesi hayati öneme sahiptir” şeklinde uyardı.
Bu gelişmeler ışığında, Türkiye’nin silah kontrol politikaları ve memur denetim mekanizmaları üzerine yeni düzenlemeler yapılması bekleniyor.