Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Rusya’nın ülkesine dün gece 170’den fazla İHA ile yoğun bir saldırı düzenlediğini ve bu saldırının hafta boyunca toplam 1.000’e yakın insansız hava aracı, 980 güdümlü hava bombası ve 36 farklı tipte füze içerdiğini belirtti. “Halkımız, şehirlerimiz ve kritik altyapımız hedef alındı; şimdi bir kez daha dayanıklılığımızı kanıtlamamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Bu saldırı, Ukrayna’nın batı sınırları dışındaki ilk büyük çaplı hava saldırısı olarak kayıtlara geçti ve bölgede ciddi hasarlara yol açtı. Özellikle Odessa liman bölgesinde altyapı zarar görürken, Harkiv’de bazı konut blokları ciddi hasar aldı.
Saldırıların ardından Dnipropetrovsk, Sumy, Harkiv, Çernigiv ve Odessa illerinde arama‑kurtarma ekipleri 24 saat aralıksız çalışmaya başladı. Yerel yetkililer, binlerce sivilin evlerinden tahliye edildiğini ve geçici barınaklarda kalmak zorunda kaldığını bildirdi. “Hayatta kalan her bir vatandaş, bu saldırıların ne kadar yıkıcı olduğunu gösteriyor.” şeklinde bir yetkili konuştu.
Zelenskiy, Ukrayna hava sahasının güvenliğini güçlendirmek için yürütülen çalışmalara ek olarak, Avrupa Birliği ile yeni savunma anlaşmaları üzerinde mutabakata varıldığını duyurdu. Bu anlaşmalar kapsamında modern hava savunma sistemleri, erken uyarı radarları ve insansız hava aracı karşıtı teknolojiler Ukrayna’ya temin edilecek.
“Gökyüzü savunmamızı, dayanıklılığımızı ve diplomasimizi önemli ölçüde güçlendirmek için Avrupa ile yeni ve güçlü anlaşmalar hazırladık,” diye ekledi Zelenskiy.
Birleşmiş Milletler, saldırıyı “sivil halkı hedef alan bir ihlal” olarak nitelendirerek, Rusya’yı uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırdı. NATO ise Ukrayna’ya savunma desteğini artırma sözü verdi. Uzmanlar, bu tür yoğun saldırıların bölgedeki istikrarı daha da zorlayacağı ve diplomatik çözüm arayışlarını hızlandıracağı görüşünde.
Zelenskiy’nin açıklamaları, Rusya’nın hava saldırı kapasitesinin hâlâ yüksek olduğunu ve Ukrayna’nın savunma altyapısının hızla yenilenmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Hem askeri hem de sivil açıdan yaşanan kayıplar, uluslararası toplumu daha etkin bir müdahaleye zorlayabilir.