Türkiye'nin en önemli kiraz üretim merkezleri olan Aydın ve İzmir'de bu yıl Nisan ayında yaşanan zirai don, kiraz hasadının yapılamamasına neden oldu. Bu olayın etkisi ülke genelinde hissedildi. 2025 yılında kiraz ihracatındaki kaybın 61 bin ton olduğu belirtildi. Geçtiğimiz yıl Aydın ve İzmir'de kiraz üretimi oldukça verimli geçtiği Türkiye'de, 2025 yılı adeta 'yok' yılı yaşandı. 2024 yılında 67 bin ton kiraz ihracatı gerçekleştiren Türkiye, 2025 yılında sezon tamamlanmasına rağmen sadece 6 bin ton kiraz ihraç edebildi.Verimli Aydın dağlarında Nisan ayında yaşanan zirai don olayı nedeniyle bu yıl kiraz hasadı yapılamadığını belirten Aydın ve İzmir Bölgesi'nin önde gelen tüccarlarından Metin Yağcı, "Bu yıl nadir görülen bir yıl yaşandı. Mart ayında yazdan kalma günler etkili olurken Nisan ayında kış geri geldi. Mart ayında çiçek açan ağaçlara ya don vurdu ya da ağaçlar çiçeğini döktü. Hal böyle olunca kirazlar ürün vermedi. Hatta öyle ki pek çok kiraz üreticisi kendi sofrasına bile ağacından kiraz toplayıp koyamadı" diyerek bu yıl kirazsız bir yıl yaşandığını belirtti.

Zirai donun etkileri sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel açıdan da hissedildi. Kiraz, Aydın ve İzmir'de önemli bir gelir kaynağı ve kültürel bir sembol olarak görülüyor. Bu nedenle, kiraz hasadının yapılamaması, yerel halkın yaşamını da olumsuz etkiledi.Bu olay, benzer şekilde iklim değişikliğinin etkilerini gösterdi. İklim değişikliği, son yıllarda Türkiye'de sık sık yaşanan aşırı hava olaylarının nedeni olarak görülüyor. Bu durum, tarım sektöründe önemli bir risk faktörü olarak kabul ediliyor.Türkiye'de kiraz üretimi ve ihracatı, son yıllarda artış trendindeydi. Ancak, zirai donun etkileriyle birlikte, kiraz ihracatında ciddi bir düşüş yaşandı. Bu durum, Türkiye'nin kiraz ihracatındaki payını da olumsuz etkiledi.Gelecek yıl, kiraz üretiminin normale dönmesi bekleniyor. Ancak, iklim değişikliğinin etkileri ve zirai donun tekrarlaması riski, kiraz üreticilerini endişelendiriyor. Bu nedenle, kiraz üreticileri ve ihracatçıları, yeni stratejiler ve yöntemler geliştirerek, bu riskleri minimize etmeye çalışıyorlar.