Franchise yönetim danışmanlığı şirketi Dealer’ın kurucusu Yahya Pulat, sektördeki hızlı değişimlerin “moda” kavramını geride bırakıp sürdürülebilirlik odaklı bir yaklaşımı zorunlu kıldığını belirtti. “2026’da franchise yatırımları moda değil, sürdürülebilir büyüme odağında olmalı” diyen Pulat, yatırımcıların sadece bir marka tabelası satın almadığını, aynı zamanda operasyonel destek, çevresel sorumluluk ve uzun vadeli kârlılık üzerine düşünmesi gerektiğini vurguladı.

Bu perspektif, pandemi sonrası tüketici davranışlarındaki kalıcı değişikliklerle de örtüşüyor. Pandemi, “sadece tanınmış bir marka” ile başarıyı garantilemez hâline getirdi; doğru lokasyon, sağlam fizibilite ve çevik yönetim artık kritik faktörler.
Pulat, 2025 itibarıyla franchise ekosisteminde en hızlı büyüyen segmentlerin kahve zincirleri, gurme burger konseptleri ve butik pastacılık markaları olduğunu açıkladı. Bu segmentlerin başarısının temelinde yerelleşme, sağlıklı yaşam trendi ve deneyim odaklı tüketim bulunuyor.
Özellikle sağlıklı yaşam odaklı hızlı servis noktaları (ör. bitki bazlı menüler, düşük şekerli içecekler) tüketicilerin yeni beklentilerine yanıt vererek yatırımcılar için cazip bir fırsat yaratıyor.
Diğer yandan, tek ürün odaklı ve moda dalgasına bağlı konseptlerin (bubble tea, lokma, geçici döner zincirleri gibi) “hızlı çıkış‑hızlı düşüş” döngüsü yaşadığı ve bu durumun yatırımcıları temkinli kıldığı belirtildi. Pulat, “Moda olan değil, sahada kendini ispatlamış, sürdürülebilir ve yerelleşebilen konseptler tercih edilmelidir” diyerek uzun vadeli stratejinin önemine değindi.
Franchise yatırımlarında başarının temel yapı taşları olarak Pulat, şu dört unsuru sıraladı:
1. Doğru Marka Seçimi: Markanın geçmiş performansı, finansal dayanıklılığı ve yerel pazardaki adaptasyonu incelenmeli.
2. Sağlam Fizibilite Analizi: Pazar doygunluğu, rekabet yoğunluğu ve hedef kitlenin tüketim alışkanlıkları detaylıca araştırılmalı.
3. Güçlü Bölge Koruması: Franchise sözleşmelerinde bölge hakları net bir şekilde tanımlanmalı; rakip girişimlerin önüne geçecek mekanizmalar kurulmalı.
4. Net Sözleşme Yapıları: Yükümlülükler, royalty oranları ve destek hizmetleri şeffaf bir dille sözleşmeye eklenmelidir.
Araştırmalara ek olarak, “işin başında durma kararlılığı”, “sahayı tanıma gayreti” ve “doğru ekip kurma becerisi” gibi faktörlerin uzun vadeli başarıyı belirlediği vurgulandı.
Pasif gelir beklentisiyle yapılan yatırımların çoğu zaman sahada tutunamadığı, en sık karşılaşılan hataların yanlış lokasyon seçimi, pazar doygunluğunun göz ardı edilmesi ve markanın finansal yeterliliğinin araştırılmaması olduğu ifade edildi.
Dealer Franchise, bu riskleri minimize etmek için saha analizleri, derinlemesine fizibilite çalışmaları ve girişimcinin hayal kırıklığı değil başarı yaşamasını sağlayacak danışmanlık hizmetleri sunuyor.
2026’ya doğru ilerlerken, sürdürülebilirlik sadece çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda kârlılık için bir rekabet avantajı olarak görülüyor. Pulat, “Franchise sistemini yalnızca bir yatırım değil, aktif bir yönetim süreci olarak ele almak gerekir” diyerek, yatırımcıların stratejik planlama ve operasyonel mükemmeliyet odaklı hareket etmelerini önerdi.
Özellikle genç neslin (Gen Z ve Y) tercihlerinin yerel üretim, şeffaf tedarik zinciri ve toplumsal fayda yönlerine kayması, franchise modellerinin bu değerleri nasıl entegre edeceği sorusunu gündeme getiriyor.
Dolayısıyla, franchise yatırımcılarının kısa vadeli kazançları değil, uzun vadeli değer yaratmayı hedefleyen bir yol haritası çizmesi kritik. Bu bağlamda, “sürdürülebilir büyüme” ifadesi, sadece bir slogan olmaktan çıkıp, sektörde yeni bir standart haline geliyor.